DÜNYAYI GÜNEŞİNDEN KOPARDILAR
Dünya bilindiğinin aksine kötü yalan ve iğrenç bir yer değildir. Bize böyle algılatan düşünce bize anlatılan kirli bilgiden başka bir şey de değildir.
İnsan dünya şartlarına göre dizayn edilmiştir. Cennet de cehennem de yine bu dünyada kurulacak ve ikinci hayat yine buradan devam edecek. Böyle olunca dünya kötü bir yer olur mu o zaman?
Evinizi temizlemediğinizde eviniz mi kötü oluyor? Bahçenize bakmadığınızda bahçeniz mi kötü oluyor. Hayır! ‘Dünya ahiretin tarlasıdır’ der peygamber aleyhisselam.
Ne ekersen onu biçersin,
Ne yaparsan onu alırsın,
Nasıl yaşarsan öyle diriltilirsin,
Nasıl bakarsan öyle görürsün.
Dünya Rabbimizin rızasını kazanma yeridir. Başka dünyamız yok. Biz burada yani dünyada ne yapabilirsek, bizim için ya lehimize ya da aleyhimize yazılacaktır. Bize güzel bir yaşamı burada sergilememiz öğütlenmektedir.
İnsan olarak insanlığın neresindeyiz. Bizi biz yapan değerler neden yok olup gitmekte neden hiç kimse kendi ahlakını sorgulamaktan aciz?
Neden hep başkalarını düzeltmeye çalışırız?
Neden hep kusurlu karşımızdakilerdir?
Neden?
Ya biz, ya ben, ne olacak? Kim bize ayna tutacak?
İnançlarımızı ve değerlerimizi iman ve ahlaka dönüştürmedikçe ne işe yararlar hiç düşündük mü? Allah! Niçin vardır?
Peygamberler neden gelmiştir? Merak ettiniz mi?
Niçin yaratıldım? Ben de bir kuş ya da bir böcekte olabilirdim. Neden insan oldum?
Bana bu değeri layık gören Rabbimin bir bildiği var o zaman. Dünyayı bana emanet ederken de bir bildiği var. Peki, bizim bilmediğimiz nedir?
Bilmediğimizi bilmememizdir. Kibir ve gururun kör ettiği kimseleriz. Dişimiz ağrıdığında, karnımız acıktığında, su ihtiyacı hissettiğimizde ve bunlara muhtaç bir varlık olduğumuzu hatırladığımızda aciz ve masum kesiliyoruz.
Biraz maddi refaha ulaştığımızda bana mısın ya da sen de kimsin diyor, arkamıza dönüp bakmıyoruz. O zaman dünyayı güneşinden koparmayalım.
Biz isteyen, O verendir
Biz aciz, O mucizeleri gerçekleştirendir
Biz dua eden, O duaları kabul edendir
Biz kul, O Allah’tır
Hem dünyada hem ahirette bize yolumuzu gösteren ve Kur’an’ı ile hayatımıza ışık tutandır. Aynı zamanda Kur’an hayatımıza anlam katan kitaptır. Biz dünya, O ise bizim güneşimizdir. Ondan başkasından istenmez, ona doğru koşulur, ondan kaçılmaz.
O’dur kimsesizlerin kimsesi
Duyuramadığın sözleri işitendir
En soğuk gecelerde kalbini ısıtandır
Terk edilmişliğin hissini giderendir
Gizlice ağladığını tek görendir
Açamadığın sırlarına vakıf olandır
Yaptığın haksızlıkları sana defalarca hatırlatan
Ve seni sen olduğun için daima koruyup gözetendir.
Defalarca hata yapsan da seni her defasında affedendir.
O’nsuz yaşamayı göze alabilir misin sen ey dünya?
Kaybolup giden bu hayatın gürültülü kalabalıklarında bir nefes almak istemez misin?
İçindeki sessizce sana haykıran sesi bir kez olsun dinlemez misin?
Kaçış nereye ey insan!
Sorumluluklarını üstlen. Eline beline ve diline sahip çık. İbadet et. Senin yaradanına bir teşekküründür.
İnfak et! Malının bereketlenmesi için.
Sabret! Her şey hemen gelmez ya da olmaz.
Gayret et! Başkalarına muhtaç olmazsın.
Annene babana merhamet et.
Dünyada sana verilen her şeye şükret.
Dünyada sana verilen imtihanına da hamdet.
İMTİHAN İMANIN GEREĞİDİR.
İmanı olan imkanı da bulacaktır. Bize bu dünyada bu imkanları veren Allah’a da hamdolsun, şükürler olsun.
Selam ve dua ile…
0 YORUM